Bel Ağrısında Bilmeniz Gereken 10 Gerçek

Bel ağrısı, dünya genelinde en sık karşılaşılan kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarından biridir. Bu sorunu çözmek amacıyla, genellikle yüksek maliyetli, etkisiz ve bazen zararlı olabilen tedavi yöntemleri önerilmektedir.

Ancak, bel ağrısı hakkında doğru olmayan inançlar, daha yüksek ağrı, engellilik, iş devamsızlığı, ilaç kullanımı ve sağlık hizmetlerine başvuru gibi sorunlara yol açabilmektedir.

Bel ağrısına dair bazı yanlış düşünceler, bireylerin hareket etmeye karşı korku geliştirmelerine ve vücutta adaptif değişikliklere yol açmalarına neden olabilir (örneğin: hareketleri yavaşça yapma, bel çevresindeki kasları sürekli destekleme ihtiyacı vb.).

Bu tür inançlar ve davranışlar, kişilerin semptomları hafifletmek için daha fazla biyomedikal ve/veya invaziv müdahalelere (farmakoloji, pasif terapiler, enjeksiyonlar) yönelmesine, önerilen postüral hataları düzeltmeye (örneğin, postüral egzersizler) veya iddia edilen hasar görmüş yapıları (örneğin, kök hücre tedavileri, cerrahi müdahaleler) tedavi etmeye karar vermelerine neden olabilir.

Ancak yapılan araştırmalar, bel ağrısında pozitif bir tutum sergileyen bireylerin daha düşük ağrı, daha az engellilik ve daha az sağlık hizmetlerine başvuru gibi olumlu sonuçlar elde ettiğini göstermektedir.

Kırmızı bayraklar ve ciddi patolojiler dışlandıktan sonra, kanıtlar bel ağrısı ile ilgili olarak şu 10 gerçeği desteklemektedir:

Gerçek 1: Bel Ağrısı Ciddi, Hayati Tehlikesi Olan Bir Durum Değildir

Bel ağrısı genellikle ciddi bir sağlık sorunu oluşturmaz. Çoğu zaman, doğru tedavi ve yaklaşım ile iyileşme sağlanabilir.

Gerçek 2: Aralıklı Olarak Seyreden Bel Ağrılarının Çoğu İyileşir ve Yaşlanma ile Artmaz

Bel ağrısının çoğu vakası, zaman içinde kendiliğinden düzelir. Yaşlanma, bel ağrısının daha kötüye gitmesine neden olmaz; aksine, çoğu durumda ağrı azalabilir.

Gerçek 3: Negatif Düşünceler, Korku-Kaçınma Davranışları, Olumsuz İyileşme Beklentileri ve Ağrı ile Başa Çıkma Yöntemlerinin Yetersiz Olması, Doku Hasarından Daha Fazla Kalıcı Ağrı ile İlişkilidir

Korku ve endişe, ağrıyı artırabilir ve iyileşme sürecini zorlaştırabilir. Bel ağrısı konusunda olumsuz düşünceler, daha uzun süreli ağrılara yol açabilir.

Gerçek 4: Radyolojik Testler, Mevcut Bel Ağrısı Durumunu Tanımlamaz, Gelecekteki Olası Problemlerin İhtimalini Belirlemez ve Klinik Sonuçları İyileştirmez

Radyolojik testler, bel ağrısının kaynağını belirlemek için tek başına yeterli değildir. Test sonuçları, ağrının iyileşmesini sağlamaz, yalnızca durumu değerlendirebilir.

Gerçek 5: Fizyoterapistler Tarafından Uygulanan Reçetelendirilmiş Egzersizler ve Her Yönde Hareket, Omurga İçin Güvenli ve Sağlıklıdır

Gerekli egzersizler ve doğru hareketler, omurgayı güçlendirir ve sağlıklı tutar. Hareket, omurganın esnekliğini artırırken, aşırı yüklenmeden kaçınılmasını sağlar.

Gerçek 6: Oturma, Ayakta Durma ve Kaldırma Sırasındaki Omurga Duruşu, Bel Ağrısını Veya Onun Sürekliliğini Tahmin Etmez

Postür, bel ağrısının tek belirleyeni değildir. Bel ağrısının nedenleri genellikle daha karmaşıktır ve yalnızca duruşa bağlı değildir.

Gerçek 7: Zayıf Bir Karın Kası, Her Zaman Bel Ağrısına Neden Olmaz ve Bazı Bel Ağrılı Bireyler, Karın Kaslarını Aşırı Germe Eğilimindedir

Karın kasları, bel ağrısını önlemede önemli olsa da, zayıf kaslar doğrudan ağrıya yol açmaz. Önemli olan, kasları gerektiği zaman güçlü tutmak ve aşırı gerilmemesini sağlamaktır.

Gerçek 8: Omurga Hareketi ve Yükleme, Derecelendirildiğinde Güvenlidir ve Omurgaya Yapısal Bir Direnç Kazandırır

Hareket ve yükleme, omurga sağlığını iyileştirir ve onu daha dirençli hale getirir. Ancak bu yüklemelerin dereceli bir şekilde yapılması gerekir.

Gerçek 9: Ağrı Artışları, Yapısal Hasardan Çok, Aktivite, Stres ve Ruh Halindeki Değişikliklerle Daha Fazla İlişkilidir

Ağrı genellikle vücutta yapısal bir hasardan daha çok, stres, aktivite düzeyi ve ruh halindeki değişikliklerle ilişkilidir. Bu yüzden ağrıyı yönetmek için psikolojik ve çevresel faktörler de dikkate alınmalıdır.

Gerçek 10: Bel Ağrısı İçin Önerilen Tedaviler Genellikle Kolay Uygulanabilir ve Güvenilirdir

Etkili tedaviler, hasta eğitimine odaklanarak pozitif bir zihniyetin teşvik edilmesini, ayrıca kişilerin fiziksel ve zihinsel sağlıklarını optimize etmelerini sağlar. Fiziksel aktivite, sağlıklı uyku alışkanlıkları, vücut ağırlığının korunması ve sosyal etkinliklere katılım gibi faktörler, tedavi sürecinde önemli bir rol oynar.

Sonuç olarak, bel ağrısı tedavisinde doğru yaklaşım, bireyi bütünsel bir şekilde değerlendirerek, hareket etme korkusunu ortadan kaldırmak ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmektir. Bu 10 gerçek, bel ağrısını anlamada ve tedavi etmede daha bilinçli ve etkili bir yaklaşım benimsememizi sağlar.

Kaynak: O'Sullivan, P. B., Caneiro, J. P., O'Sullivan, K., Lin, I., Bunzli, S., Wernli, K., & O'Keeffe, M. (2020). Back to basics: 10 facts every person should know about back pain. British journal of sports medicine, 54(12), 698-699.

Daha detaylı bilgi için: https://lowbackpaincommunication.com/quiz

https://www. youtube.com/watch?v=dlSQLUE4brQ)